Akdeniz’in her kıyısına, tarihe, kültüre, güzel kitaplara, mavinin her tonuna, ceviz ağacından yapılmış uzun ağır masalara, o masaların üzerinde serili beyaz örtülere, o örtüler üzerine kurulan deniz ve zeytinyağı kokulu sofralara aşık insanlarız. Talepleri bitmeyen bir turist açlığı ile değil, bir seyyahın keşif duygusu ile kıyıları ve tarihi antik kentleri gezen, kiremit rengi tabelalara sevdalı kişileriz. Bir persona olmaya değil, varlığın kendi gerçek haline ve böyle olmaya meftunuz.